soğuk
Ayrıca bakınız: soğukluk |
Türkçe
değiştirKöken
değiştirAd
değiştirsoğuk (belirtme hâli soğuğu, çoğulu soğuklar)
soğuk hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (termodinamik) ısının üşütecek kadar az veya düşük olması durumu
- Apışlarının arasına bir sac mangal alarak yakıcı soğuktan korunmaya çalışıyordu. - Ercüment Ekrem Talu
Eş anlamlılar
değiştir- (eskimiş): bârid
Deyimler
değiştiracı soğuk, kuru soğuk, pişmiş aşa soğuk su katmak, soğuk hava deposu, soğuk iklim, soğuk savaş, soğuk terler dökmek
Çeviriler
değiştirçeviriler
|
Belirteç
değiştirsoğuk
Çeviriler
değiştirçeviriler
Ön ad
değiştirsoğuk (karşılaştırma daha soğuk, üstünlük en soğuk)
- (termodinamik) ısısı düşük olan, sıcak karşıtı
- Bu el soğuktu ve titriyordu. - Peyami Safa
- üşütecek derecede ısısı olan
- Güneşli, soğuk bir gündü. - S. F. Abasıyanık
- (mecaz) duygudan, sevgiden yoksun olan, yakın ve içten olmayan, ilgisiz
- Soğuk tavırla birbirlerini selamlayıp uzaklaştılar. - R. H. Karay
- (mecaz) sevimsiz veya yersiz, antipatik
- Bu soğuk, yavan sözler zevkimi rencide ediyordu. - H. C. Yalçın
- (mecaz) cinsel istek duymayan
- Soğuk bir kadın.
Çeviriler
değiştirçeviriler
|
Kaynakça
değiştir- Türk Dil Kurumuna göre "soğuk" maddesi