[go: up one dir, main page]

Kayserili Halil Paşa

56. Osmanlı sadrazamı

Kayserili Halil Paşa veya Maraşlı Halil Paşa, 17 Kasım 1616-18 Ocak 1619 tarihleri arasında, I. Ahmed saltanatının son döneminde, I. Mustafa'nın ilk saltanatında ve II. Osman saltanatının ilk döneminde iki yıldan biraz fazla bir süre ve daha sonra IV. Murad saltanatı döneminde 1 Aralık 1626-6 Nisan 1628 tarihleri arasında bir buçuk yıla yakın bir süre olmak üzere, iki kez toplam üç yıl yedi ay yedi gün sadrazamlık yapmış devlet adamıdır.

Kayserili Halil Paşa
Osmanlı Sadrazamı
Görev süresi
1 Aralık 1626 - 6 Nisan 1628
Hükümdar IV. Murad
Yerine geldiği Hafız Ahmed Paşa
Yerine gelen Hüsrev Paşa
Görev süresi
17 Kasım 1616 - 18 Ocak 1619
Hükümdar I. Ahmed
I. Mustafa
II. Osman
Yerine geldiği Öküz Mehmed Paşa
Yerine gelen Öküz Mehmed Paşa
Kişisel bilgiler
Doğum Maraş
Ölüm 1629
İstanbul

Yaşamı

değiştir

Kahramanmaraş, "Zeytun" (günümüzde Süleymanlı) kasabasında doğmuş Ermeni asıllı devşirmelerdendir.[1][2] Ağabeyi III. Murat'ın yakın danışmanlarından olan Beylerbeyi Mehmet Paşa idi. Eğitimini Sarayda Enderun okulunda tamamladı. Sarayda önce "doğancıbaşı", 1595 yılında da "Çarkacıbaşı" görevine atandı.[3]

Saraydan çıkması Temmuz 1607'de "Maryol Hüseyin Paşa" yerine Yeniçeri Ağası olarak tayin edilmesi ile olmuştur. Bu görevde iken Celali isyanları'nın bastırılmasında bulunmuş; Kuyucu Murat Paşa'nın baş yardımcısı olarak bu başarıları ile Sadrazam Kuyucu Murat Paşa tarafından tutulmaya başlanmıştır. Kuyucu Murat Paşa Celaliler isyanı ile uğraşmayı bitirir bitirmez İstanbul'a gitmeden İran Serdar-ı Ekremi tayin edilmişti. Kuyucu Murat Paşa, kendinin İstanbul'a dönmesini istemeyenlerin başında kaptan-ı derya Hafız Ahmed Paşa'nın bulunduğunu öğrenmişti. Sadrazam olan ve İran cephesinde bulunan Kuyucu Murat Paşa kendi adamı olarak kabul ettiği Halil Paşa'yı 6 Şubat 1609'da Hafız Ahmed Paşa yerine Kaptan-ı Derya olarak tayin ettirmiştir.[2]

Halil Paşa'ya Kaptan-ı Derya görevi Cezayir beylerbeyi unvanı da verilmiştir. Halil Paşa bu ilk kaptan-ı deryalık görevi sırasında ilk yılını Maltalı ve Floransalı korsanların Doğu Akdeniz'de Osmanlı ticaret gemilerine yaptıkları hücumları önlemeye çalışmakla geçirmiştir. Avrupalıların "Kırmızı Kalyon" Türklerin "Kara Cehennem" adını verdikleri ama asıl adı "de Fraissinet" olan Malta Şövalyeleri filosu komutanının 4 veya 5 kalyonluk bir filo ile Kıbrıs adası etrafında dolaşarak Mısır'dan gelecek ve Mısır vergilerini ve Mısır eşyalarını İstanbul'a taşıyan Türk ticaret gemilerine hücuma hazırlandığı haberini almıştı. Bu filonun üzerine gitti ve Maltalılar idaresinde bu kalyon filosu ile 2 gün süren bir deniz muharebesine girişti. Bu muharebede korsan Kara Cehennem'e karşı galip gelen Halil Paşa bu filonun kalyonlarının hepsini teslim alarak ve 500 esir, 2,000 tüfenk ve 160 top eline geçirdi. Bu savaşta Cezayir kaptanlarından Cafer Kaptan İspanyol Sicilya Valisi'nin oğlunu da esir aldı ve daha sonra bu çocuk Enderun'da yetiştirildi.[2] Bu kalyonları ve ganimet mallarını Halil Paşa İstanbul'a getirdi. Bu başarısından dolayı kendisine vezirlik rütbesi verildi. Halil Paşa 1610 ve 1611 yıllarında da donanma ile Akdeniz seferleri yaptı ama bu seferlerde büyük deniz savaşlarına girişmedi. Ancak bu seferlerde irili ufaklı 50'den fazla gemiyi eline geçirmeyi başardı.

Bu yıllarda Akdeniz'de Faslılar ve İspanyollara karşı bağımsızlık savaşları veren Hollandalılarla birlikte İspanya aleyhinde bir ittifak kurmak için faaliyetlerde bulundu. Bu ittifak için müzakerelerin açılması için 10 Temmuz 1610 tarihli Lahey'e Hollanda hükûmetine gönderdiği bir name Hollanda arşivlerinde bulunmaktadır.

Fakat Halil Paşa'nın hamisi olan Kuyucu Murat Paşa 1611'de öldü. Çok başarılı olan Mısır valisi Öküz Kara Mehmet Paşa İstanbul'a çağrılıp I. Ahmet'in çocuk yaşında kızı ile nikâh yapıldı ve saraya "damat" oldu. Sadrazam Gümülcineli Damat Nasuh Paşa da hem Kara Mehmet Paşa'yı ödüllendirmek hem de İstanbul'dan uzaklaştırmak isteğindeydi. Böylece 1612'de Halil Paşa Kaptan-ı Derya görevinden azledildi ve yerine Öküz Kara Mehmet Paşa'ya Kaptan-ı Deryalık görevi verildi.[2]

Halil Paşa İstanbul'da vezirlik görevine devam etti. Bu görevde iken kendinin büyük katkı yaptığı İspanya'ya karşı Fas ve Hollanda ile ittifak konusunu da konuşmak üzere "Cornelius Haga" adlı bir Hollanda elçisi 17 Mart 1612'de İstanbul'a geldi. Halil Paşa ve diğer divan vezirleri ile görüşmeler yaptı ve Padişah huzuruna çıktı. Fakat Akdeniz'de İspanyollara karşı Osmanlı-Fas-Hollanda ittifakı konusunun sonuç verici olmayacağı aşikardı. Bir taraftan Osmanlı tarafındaki Halil Paşa'nın Osmanlı politikasına etkisi çok azalmıştı ve diğer taraftan Hollandalılar 1609'da İspanya ile bir ateşkes imzalamışlardı. Bu ateşkes ta 1621 sonuna kadar yürürlükte kalıp İspanya ve Hollanda arasında bir nebze barış sağladı.[2]

1613'te Öküz Mehmet Paşa'nın yerine ikinci defa Kaptan-ı Derya görevine getirildi. Bu görevle Mayıs 1614'te 45 parça kadırga ile sefere çıktı. Bu seferde Malta adasına asker çıkarıp etrafı vurdu. Oradan sonra Trablusgarp'a yöneldi. Burada "Dayı" olan ve merkezden gönderilen Osmanlı valilerini eyalet işlerine karıştırmayan "Safer Dayı"'yı ele geçirip idam ettirdi. Bundan sonra İstanbul'a döndü.[2]

1617'de Damat Halil Paşa Öküz Mehmet Paşa'nın azledilmesi üzerine sadrazamlık görevine getirildi. Bu sırada doğuda devam eden Şah Abbas'a karşı yapılmakta olan 1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı için serdar-ı ekrem tayin edildi ve doğuda cepheye gitti. Sadrazam İran cephesinde iken İstanbul'da sedaret kaymakamlığını Sofu Mehmed Paşa yapmaktaydı.

Bu sırada İstanbul'da çok önemli olaylar ortaya çıktı ama Sadrazam olan Damat Halil Paşa bunlara hiç etki yapamadı. Sultan I. Ahmet birden hastalanıp 22 Kasım 1617'de öldü. Sofu Mehmed Paşa ve saray ileri gelenleri sultanlığın "babadan-oğula geçme" sistemini kaldırarak yerine "ekber ve erşed" sistemini getirdiler. Buna göre III. Mehmed'in oğlu ve I. Ahmed'in kardeşi olan I. Mustafa'yı tahta çıkardılar. Fakat I. Mustafa üç ay kadar süren bir saltanattan sonra, akli dengesi yerinde olmaması nedeniyle, 26 Şubat 1618'de tahttan indirilip 15 yaşındaki I. Ahmed'in oğlu II. Osman tahta geçirildi. Temmuz 1618'de İstanbul'da Sadrazam Kaymakamı olan Sofu Mehmed Paşa azledildi ve Öküz Kara Mehmed Paşa İstanbul'da sadaret kaymakamlığına getirildi.

1618'de sadrazam ve serdar-ı ekrem olan Damat Halil Paşa, İran'da 1618'de Şah Abbas'ın boşalttığı Tebriz'i ele geçirdi. Ama oradan Erdebil'e yürümekte iken Pül-i Şikeste'de İran ordusunun bir pususuna düştü ve Osmanlı ordusu büyük bir bozguna uğradı. Bundan sonra İran'la, 26 Eylül 1618'de Serav Antlaşması imzalandı.Bu başarısızlığı üzerine II. Osman 18 Ocak 1619'da Damat Halil Paşa'yı sadrazamlık görevinden aldı.[2]

Halil Paşa İstanbul'a dönüp Üsküdar'da Pir Aziz Mahmut Hüdai Efendi dergahına çekildi. Pir Aziz Mahmut Hüdai aracılığı ile II. Osman'nın I. Ahmet ölümü ile kendisine padişahlık verilmemesi dolayısıyla olan küskünlüğü giderildi.[2]

1620 yılında Damat Halil Paşa üçüncü kez Kaptan-ı Derya olarak görevlendirildi.

Bu görevde iken Genç Osman olayı ile II. Osman'ın katli ve I. Mustafa'nın ikinci defa tahta çıkarılması ve bunlara dolayısıyla çıkan keşmekeş ve karışıklıklar sırasında I. Mustafa'nın annesi Valide Sultan 3 defa Damat Halil Paşa'ya sadrazamlık teklif etti. Ama Damat Halil Paşa bu anarşik durumda sadrazam olmayı reddetti. 1620 yılı sonlarına doğru kaptan-ı derya görevinden de azledildi.

Altı ay sonra 1621'de 4. kez kaptan-ı derya oldu. 1623'te bu görevden azledilerek yerine Topal Recep Paşa kaptan-ı deryalık görevine getirildi. Bu azilden sonra Halil Paşa Malkara'ya sürgüne gönderildi.

8 Şubat 1626'da yeni bir sadrazam tayin edilmesi için sadaret kaymakamı olan Topal Recep Paşa konağında bir meşveret meclisi toplandı buna devlet ricali vezirler ve ulemada katıldı. Bu toplantıda ilk defa bu devlet ricalinin oylaması ile bir sadrazam adayı seçildi. Müezzinzade Filibeli Hafız Ahmed Paşa sadrazamlıktan azledilerek yerine Damat Halil Paşa seçilmesi önerisi padişah IV. Murat'a sunuldu. Padişah bunu kabul ederek Halil Paşa 2. kez sadrazamlığa getirildi. Damat Halil Paşa kışın çok soğuk olmasına aldırmayarak alayla Üsküdar'a giderek o yaz İran'a sefer yapmak için hazırlıklara başlamak üzere orada ordugaha çekildi.

Halil Paşa orduyla İran cephesine hareket edip yolda iken Erzurum'da Abaza Mehmet Paşa'nın isyan etmiş olduğu haberini aldı. Bunun üzerine Damat Halil Paşa'nın ordu ile Abaza Mehmed Paşa isyanını bastırmak için Erzurum'a yürüdü. Erzurum'u 70 gün kuşatmaya aldı ama Abaza Mehmed Paşa'nın direnmesi dolayısıyla bu şehri almada başarısız kaldı. Doğuda kış mevsiminin erken gelmesi nedeniyle, kış harekâtına hazır olmadığı için, Damat Halil Paşa Erzurum kuşatmasını kaldırıp ordu ile Tokat ordugahına çekildi. Bu başarısızlığı dolayısıyla 16 yaşına girip ilk defa devlet kararları almaya yetişkin olduğu kabul edilen IV. Murat'ın ilk politik icraatı olarak 6 Nisan 1628'de Damat Halil Paşa sadrazamlıktan azledildi.[2]

Bundan sonra Halil Paşa emekli yapıldı ve İstanbul'da yaşamaya başladı. 1629'da bu şehirde öldü. Üsküdar'da şeyh olan Aziz Mahmud Hüdayi Efendi dergahı yanında yaptırmış olduğu türbesine defnedildi.

Değerlendirme

değiştir

Halil Paşa, Uzunçarşılı'ya göre[2]

Orta derecede bir hükûmet başkanı olup, iki defaki sadaretinde başarılı bir iş göremedi... Dört defa tayin edildiği Kaptan-ı Deryalıkta yüz ağartmıştır.

Yaşayıp görev yaptığı dönemlerde Genç Osman olayları anarşisi devirlerinin tehlikelerinden mürşidi olan Şeyh Aziz Mahmud Hüdayi'nın koruyup desteklemesi ile kurtulmuştur.

İkinci defa sadaretinde İran seferine çıktığını Üsküdar'da mürşidi olan Şeyh Aziz Mahmud Hüdayi'ye bildirmek için gittiğinde Şeyh ona "A beyim bir defa daha serdar olmuş idin" deyip daha önceki serdarlığı sırasındaki başarısızlığını öne sürüp yeni görevinde de başarısız olacağını ima etmiştir. Damat Halil Paşa buna çok üzülüp Şeyh'in huzurundan hüzünlü olarak ayrılmıştı.[4]

Eserleri

değiştir

Fatih'te Millet Kütüphanesi civarında camii, çeşme ve sebili vardı. Üsküdar'da Hüdai Efendi Dergahı yakındaki "Kapıcı Tekkesi"'ni de Damat Halil Paşa yaptırmıştır. Hüdayi Dergahı yakında olan türbesi, çeşmesi ve sebili Sultan Ahmet Camii mimarı Sedefkâr Mehmet Ağa'nın eseridir.

Hakkında Vasafi tarafından yazılmış Tarih-i Halil Paşa adlı tercüme-i hali ve yine aynı yazar tarafından hazırlanmış ve muhaberelerini anlatan Gazaname-i Halil Paşa adlı yazma eserler İstanbul kütüphanelerinden Esat Efendi kütüphanesinde bulunmaktadır.[2]

Popüler kültürdeki yeri

değiştir

Star TV'de yayınlanan Muhteşem Yüzyıl Kösem adlı dizide Halil Paşa karakterini Şener Savaş canlandırmaktadır.

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Bu nedenle Maraşlı Halil Paşa olarak da isimlendirilmektedir. Ama 1931-36 edissonu Birinci İslam Ansiklopedisi tarafından "Kayserili Hali Paşa" olarak anılmaktadır. Houtsma, M. Th (1993). "First encyclopaedia of Islam: 1913-1936" (İngilizce). BRİLL. s. 185. ISBN 9004097961. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım, XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN 978-975-16-0010)
  3. ^ Aydın, M.," Halil Paşa İbn Pirî Vakfiyesi., Vakıflar Dergisi, Sayı:37, YılːHaziran 2012. URL:http://acikerisim.fsm.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11352/939/Ayd%C4%B1n.pdf?sequence=1 22 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Erişim: 2017-02-21
  4. ^ Namia Tarihi C.2 say,402

Dış bağlantılar

değiştir
Siyasi görevi
Önce gelen:
Hafız Ahmed Paşa
 
Osmanlı Sadrazamı

1 Aralık 1626 - 6 Nisan 1628
Sonra gelen:
Hüsrev Paşa
Önce gelen:
Öküz Mehmed Paşa
 
Osmanlı Sadrazamı

17 Kasım 1616 - 18 Ocak 1619
Sonra gelen:
Öküz Mehmed Paşa
Askerî görevi
Önce gelen:
Hafız Ahmed Paşa
Kaptan-ı Derya
1609 - ?? Aralık 1611
Sonra gelen:
Öküz Mehmed Paşa
Önce gelen:
Öküz Mehmed Paşa
Kaptan-ı Derya
24 Kasım 1613 - 17 Kasım 1616
Sonra gelen:
İstanköylü Çelebi (Güzelce) Ali Paşa
Önce gelen:
İstanköylü Çelebi (Güzelce) Ali Paşa
Kaptan-ı Derya
24 Aralık 1619 - ?? Aralık 1620
Sonra gelen:
Niğdeli Mustafa Paşa
Önce gelen:
Niğdeli Mustafa Paşa
Kaptan-ı Derya
?? Haziran 1621 - 5 Şubat 1623
Sonra gelen:
Topal Recep Paşa