[go: up one dir, main page]

İçeriğe atla

Rapallo Antlaşması (1922)

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Rapallo Antlaşması
Almanya Şansölyesi Joseph Wirth (soldan ikinci), Rus heyetinden Leonid Krasin, Georgi Çiçerin ve Adolph Joffe ile birlikte.
Türİkili anlaşma
İmzalanma16 Nisan 1922
YerRapallo, İtalya
Özgün
imzacılar
Rusya Sovyet Federatif Sosyalist CumhuriyetiGeorgi Çiçerin
AlmanyaWalther Rathenau
TaraflarRusya Sovyet Federatif Sosyalist CumhuriyetiRusya SFSC
Almanya Weimar Cumhuriyeti


Rapallo Antlaşması, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetler Birliği ve Alman Weimar Cumhuriyeti arasında İtalya'nın Rapallo kentinde 16 Nisan 1922 tarihinde imzalanan antlaşma.[1]

Çarlık Rusya içe kapalı, müttefikleri tarafından güvensiz görülen bir ülke olmasına karşın değişen dünya dengelerinde Fransa'nın ve Büyük Britanya'nın önde gelen müttefiklerinden bir tanesi oldu. Mart Devrimi sonrası Çarlık Rusya yıkıldı ve hemen ardından Rusya'nın ilk anayasal hükûmeti oluşturuldu. Rusya'da anayasal hareketlerin başlaması Fransa'yı ve Büyük Britanya'yı memnun ederken, Amerika Birleşik Devletleri'nin de savaşa dahil olmasını kolaylaştırdı. Yine de Birinci Dünya Savaşı Rus toplumunu yormuştu. Kurulan ilk hükûmetin başında yer alan Aleksandr Kerenski savaşı devam ettireceğini açıklayınca yıllarca sürgünde kalan ve Alman hükûmetinin de desteği sonrası Mühürlü Tren ile ülkesine dönen Vladimir Lenin geniş halk kitlelerini yanına alarak 7 Kasım'da hükûmeti devirdi ve Rusya'da Lenin Dönemi başladı.

Lenin iktidara gelir gelmez savaşın sonlandırılması için çeşitli adımlar attı, savaş boyunca yapılan gizli anlaşmaları kamuoyu ile paylaştı ve yapılan ilhakları kınadı. Büyük Britanya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler Rusya'da başlayan yeni dönemden çekiniyordu. Avrupa'da da birçok insan Vladimir Lenin'den etkilenmişti. Lenin sadece alt ve orta sınıfı değil, savaş karşıtı insanları da peşinden sürükleyebiliyordu. Bu durum savaşa katılan ülkelerin liderlerini yeni açıklamalar yapmaya itti. Lenin'in politikasına karşı özellikle Woodrow Wilson'ın On Dört Maddesi alternatif olarak ortaya koyuldu.

Merkezi Devletler Lenin'in barışçıl politikalarına olumlu şekilde karşılık vermedi. Brest-Litovsk Antlaşması'nda Rusya ağır bir faturayla karşılaştı ve Avrupa'daki Rus gücü ortadan kaldırıldı. Rus topraklarının batısında küçük devletler oluşturuldu. Büyük toprak kayıpları Rus toplumunda soru işaretleri yaratırken Vladimir Lenin ülkesinin esas düşmanı olarak Almanları değil İngilizleri, Fransızları ve Amerikalıları görüyordu. Halihazırda Almanya'nın bu milletlerle savaşması Lenin'in bu tavizi vermesine neden olmuştu.

Vladimir Lenin'in beklentisinin aksine Alman ordularının Temmuz 1918'de Batı Cephesi'nde yaptığı taarruz başarısız oldu. Bu gelişme üstüne Almanya, Wilson'ın On Dört Maddesi'ne dayalı bir ateşkes istedi. Yapılan barış görüşmelerine Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya ve Fransa öncülük etti. Almanya ve Rusya barış görüşmelerinde büyük ölçüde görmezden gelindi ve talepleri önemsenmedi. Barış görüşmeleri sonucunda Milletler Cemiyeti'nin kurulmasına karar verildi fakat bu cemiyetin içinde yer alacak ülkeler arasında büyük fikir ayrılıkları mevcuttu, bununla birlikte Almanya ve Rusya bu birliğe dahil edilmemişti. Bu durum dünyada bütün aktörlerin kabul edeceği bir barışın oluşmasını engelliyordu.

En nihayetinde Versay Antlaşması ile Birinci Dünya Savaşı resmen son buldu ve anlaşmaya bağlı olarak Milletler Cemiyeti kuruldu. Almanlar bu anlaşma ile birlikte büyük bir yenilgi aldı. Vladimir Lenin bu anlaşmayı "yağmacıların ve talancıların anlaşması" şeklinde eleştirdi. Lenin, her ne kadar yenilmiş olsa bile Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Britanya ve Fransa'ya karşı Almanya ile ilişkileri önemsiyordu ve aynı zamanda Batı sermayesi ile ideolojik savaş içerisindeydi fakat bu ideolojik savaş pek uzun sürmedi, 1921 yılında Rusya'da ciddi bir krizin başlaması sonrası çeşitli tavizler vermeye başladı ve Batı ile ekonomik ilişkileri güçlendirmeyi hedefledi. Lenin'in bu adımı Batı'da görüş ayrılıklarına yol açtı. Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa kesin olarak Sovyet Rusya karşıtı bir politika izlemek isterken İngiltere'nin isteği Sovyet Rusya ile ilişkileri canlandırarak ekonomisini toparlamaktı. Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa tarafından yürütülen Sovyet karşıtı politika uzun süremedi. Dünyada barışın tesis edilememesi çeşitli ekonomik krizlere sebep oluyordu. Avrupa'da enflasyonun ve işsizliğin yüksek olması, çiftçinin daralan piyasalar sebebiyle zarar görmesi Lenin'in düşüncelerinin güçlenmesine yol açıyordu ve bu durum, Sovyet karşıtı politika izlemek isteyen ülkeleri korkutuyordu.

Küresel sorunlara çözüm bulunması, Avrupa ekonomisinin canlandırılması amacıyla 34 devletin katılımıyla 10 Nisan 1922 ile 19 Mayıs 1922 tarihleri arasında Cenova Konferansı gerçekleştirildi. Bu konferansın başlamasından bir hafta sonra Birinci Dünya Savaşı'nın ardından dışlanan iki devlet Sovyet Rusya ile Almanya arasında bütün ilişkileri yeniden başlatan, ekonomik ve askeri iş birliğini de içeren Rapallo Antlaşması imzalandı. İki ülke arasında Brest Litovsk Barış Antlaşması'ndan doğan tüm mali ve siyasi hükümler geçersiz sayıldı. 29 Temmuz'da söz konusu antlaşmaya Versay Barış Antlaşması hükümlerine aykırı olarak Almanya'nın Sovyetler Birliği'ne askeri eğitim vermesi hususunu içeren gizli bir ek iliştirildi.[2]

Ancak söz konusu antlaşma, Almanya'nın Batılı devletlerle ilişkilerini yumuşama sürecine sokması ve Locarno Antlaşması'nı imzalamasıyla, yürürlükte kalmasına rağmen, bir anlamda etkinliğini yitirmiştir.

Devlet Bakanı Dr Walther Rathenau tarafından temsil edilen Alman İmparatorluğu Hükûmeti ve Halk Komiseri Georgi Çiçerin tarafından temsil edilen Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Hükûmeti aşağıdaki hükümler üzerinde anlaşmaya varmıştır:

İki Hükûmet, Almanya ile Rusya arasındaki savaş döneminden kalma sorunlara ilişkin olarak Alman Reich'ı ile Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti arasında varılan düzenlemeler, kesinlikle aşağıdaki esaslara göre çözümlenecektir:

[a] Alman İmparatorluğu ve Rus Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti, savaş nedeniyle yapılan harcamalar için tazminat taleplerinden ve ayrıca savaş zararları için, yani düşman ülkesindeki tüm istimlakler de dahil olmak üzere askeri önlemler nedeniyle kendilerinin ve savaş bölgelerindeki vatandaşlarının uğramış olabileceği zararlardan karşılıklı olarak feragat etmeyi kabul ederler. Her iki Taraf, aynı şekilde, bir Tarafın vatandaşlarının sözde istisnai savaş önlemleri veya diğer Tarafça uygulanan acil durum önlemleri nedeniyle uğramış olabilecekleri sivil zararlar için tazminat ödemekten vazgeçmeyi kabul ederler.

[b] Taraflardan birinin eline geçen ticaret gemilerine yapılacak muamele sorunu da dahil olmak üzere, savaş durumundan kaynaklanan kamusal ve özel konulardaki hukuki ilişkiler karşılıklılık esasına göre çözümlenecektir.

[c] Almanya ve Rusya, taraflardan birinin savaş tutsakları adına yaptığı harcamalar için tazminat taleplerinden karşılıklı olarak vazgeçmeyi kabul ederler. Bundan başka, Alman Hükûmeti, Almanya'da enterne edilen Kızıl Ordu mensupları namına yaptığı masraflar için tazminat talep etmekten vazgeçmeyi kabul eder. Rus Hükûmeti, yukarıda belirtilen Kızıl Ordu mensupları tarafından Almanya'ya getirilen askeri malzemelerin Almanya'da yapılan satışından elde edilen geliri iade etmekten vazgeçmeyi kabul eder.

Almanya, Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti yasalarının ve önlemlerinin Alman vatandaşlarına veya onların özel haklarına ve Alman İmparatorluğu'nun ve devletlerinin haklarına bugüne kadar uygulanması nedeniyle Rusya'ya karşı doğmuş olabilecek tüm taleplerden ve ayrıca Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti Hükûmeti'nin üçüncü bir Tarafça yapılan benzer nitelikteki tazminat taleplerini karşılamaması koşuluyla, Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti veya temsilcileri tarafından Alman vatandaşlarına veya özel haklarına karşı alınan diğer önlemler nedeniyle doğmuş olabilecek taleplerden feragat eder.

Alman İmparatorluğu ile Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ve konsolosluk ilişkileri derhal yeniden başlatılacaktır. Her iki Tarafın Konsoloslarının kabul koşulları özel bir anlaşma ile belirlenecektir.

Her iki Hükûmet ayrıca, bir Tarafın diğer Tarafın ülkesinde yaşayan vatandaşlarının hukuki statüsünün belirlenmesi ve karşılıklı, ticari ve ekonomik ilişkilerin genel olarak düzenlenmesinin en çok kayrılan ulus ilkesine göre yapılacağı konusunda anlaşmışlardır. Ancak bu ilke, Rusya Sosyalist Federal Sovyet Cumhuriyeti'nin bir Sovyet Cumhuriyeti'ne ya da geçmişte eski Rus İmparatorluğu'nun bir parçasını oluşturmuş olan herhangi bir Devlet'e tanıyabileceği ayrıcalık ve kolaylıklara uygulanmayacaktır.

İki Hükûmet, her iki ülkenin ekonomik ihtiyaçlarının karşılanmasında karşılıklı iyi niyet ruhu içinde işbirliği yapacaklardır. Yukarıdaki sorunun uluslararası bir temelde çözüme kavuşturulması halinde, iki Hükûmet arasında önceden bir görüş alışverişi yapılacaktır. Alman Hükûmeti, son zamanlarda önerilen özel şirket anlaşmalarından haberdar edilmiş olup, bu düzenlemelere mümkün olan her türlü desteği vermeye ve bunların hayata geçirilmesini kolaylaştırmaya hazır olduğunu beyan eder.

İşbu Anlaşmanın 1[b] ve 4. maddeleri onaylandığı gün, diğer hükümleri ise derhal yürürlüğe girecektir.[3]

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ Sander, Oral (1998). Siyasi Tarih (1918-1994). İstanbul. 
  2. ^ Fink, Carole (2014). Cold War : an international history. Boulder, CO. ss. 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40. ISBN 978-0813347950. 
  3. ^ "German-Russian Agreement; April 16, 1922 (Treaty of Rapallo)". avalon.law.yale.edu. 18 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Mart 2024. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]