koy

Ayrıca bakınız: köy, fiord, plaj

koy (belirtme hâli koyu, çoğulu koylar)

koy hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.

1. (coğrafya) denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu yer, küçük körfez

   Sandalını Kaşık Adası'nın bir küçük koyuna çekti. - Sait Faik Abasıyanık

   Bir fiyort, buzul aktivitesi ile şekillendirilmiş özellikle dik bir koydur

• Türk Dil Kurumuna göre "koy" maddesi

• Isıramadığın eli öp başına koy
• Isıramadığın eli öp de başına koy
• Koy avucuma, koyayım avucuna
• Suyu havana koy, döv döv yine su

[1] (boynuzlugiller, memeliler) koyun

[2] zir, taht

[3] küsfend

Bu sözcüğün, biçim ve içerik olarak Vikisözlük standartlarına ulaşması için elden geçirilmesi gerekmektedir.

Madde düzenleme ve Vikisözlük standartları ile ilgili bilgi
Bu sözcükte ayrıca şu sorunlar da bulunmaktadır:

• Bu söz(cük), ait olduğu dilin kullandığı Karaçay Balkarca alfabesinde yazılmamıştır.

Düzenleme yapıldıktan sonra bu not silinmelidir.

[1] (boynuzlugiller, memeliler) koyun

[1] bırakmak

koy

[1] (boynuzlugiller, memeliler) koyun

koy

[1] bırakmak

• KÚNOS, Dr. Ignaz (1902). Şeyh Süleyman Efendi, Çağatayca-Osmanlıca Sözlük. Budapeşte: Section Orientale de la Société Ethnographique Hongroise.