[go: up one dir, main page]

İçeriğe atla

kazanmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Köken

[değiştir]
kazanma + -k

Söyleniş

[değiştir]
  • IPA(anahtar): /ca.zan.ˈmac/
  • Heceleme: ka‧zan‧mak

Eylem

[değiştir]

kazanmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi kazanır)

  1. çıkmak, isabet etmek
  2. edinmek, sahip olmak
    Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır. — R. N. Güntekin
  3. ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak
    Düşmandan yer kazanmak.
  4. galip gelmek, yenmek
    İşte, kesin, muharebeyi bu manevî kudret kazanacaktır. — R. E. Ünaydın
  5. iyi, olumlu sonuç elde etmek
    Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız. — B. Felek
  6. kazanç sağlamak
    Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım. — P. Safa
  7. kendinden yana çekmek
    Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım. — M. Ş. Esendal
  8. tutulmak, yakalanmak

Çekimleme

[değiştir]

Zıt anlamlılar

[değiştir]

Deyimler

[değiştir]

açıktan kazanmak, dert kazanmak, huy kazanmak, kapsam kazanmak, para kazanmak, puan kazanmak, sırtından kazanmak, vakit kazanmak

Türetilmiş kavramlar

[değiştir]

kazanabilmek, kazanadurmak, kazandırmak, kazanılmak, kazanıvermek

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]

Atasözleri

[değiştir]