buluşmak

Türkçe

Köken

Osmanlı Türkçesi بولشمق‎ sözcüğünden devralındı. Morfolojik olarak: bul- + -uş + -mak.

Söyleniş

IPA^(anahtar): /bu.ɫuʃˈmak/
Heceleme: bu‧luş‧mak

Eylem

buluşmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi buluşur)

Uzun bir ayrılıktan sonra birbirini görmek, birbirine kavuşmak.
Arada sırada da olsa böyle buluşup konuşmak çok güzel oluyor, insanın çevresi genişliyor. — Tahsin Yücel
Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek.
Ertesi gün yine pastacıda buluştular. — Peyami Safa
Bir araya gelmek.
Yâr ile buluşsak bir tenha yerde / Duyarlar rakipler söz olur gider

Çekimleme

buluşmak eyleminin çekimi

olumlu çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	buluştum	buluştun	buluştu	buluştuk	buluştunuz	buluştular
		hikaye	buluştuydum	buluştuydun	buluştuydu	buluştuyduk	buluştuydunuz	buluştuydular
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	buluştuysam	buluştuysan	buluştuysa	buluştuysak	buluştuysanız	buluştuysalar buluştularsa
	belirsiz geçmiş	basit	buluşmuşum	buluşmuşsun	buluşmuş	buluşmuşuz	buluşmuşsunuz	buluşmuşlar
		hikaye	buluşmuştum	buluşmuştun	buluşmuştu	buluşmuştuk	buluşmuştunuz	buluşmuştular
		rivayet	buluşmuşmuşum	buluşmuşmuşsun	buluşmuşmuş	buluşmuşmuşuz	buluşmuşmuşsunuz	buluşmuşmuşlar
		şart	buluşmuşsam	buluşmuşsan	buluşmuşsa	buluşmuşsak	buluşmuşsanız	buluşmuşsalar buluşmuşlarsa
	geniş	basit	buluşurum	buluşursun	buluşur	buluşuruz	buluşursunuz	buluşurlar
		hikaye	buluşurdum	buluşurdun	buluşurdu	buluşurduk	buluşurdunuz	buluşurdular
		rivayet	buluşurmuşum	buluşurmuşsun	buluşurmuş	buluşurmuşuz	buluşurmuşsunuz	buluşurmuşlar
		şart	buluşursam	buluşursan	buluşursa	buluşursak	buluşursanız	buluşursalar buluşurlarsa
	şimdiki	basit	buluşuyorum	buluşuyorsun	buluşuyor	buluşuyoruz	buluşuyorsunuz	buluşuyorlar
		hikaye	buluşuyordum	buluşuyordun	buluşuyordu	buluşuyorduk	buluşuyordunuz	buluşuyordular
		rivayet	buluşuyormuşum	buluşuyormuşsun	buluşuyormuş	buluşuyormuşuz	buluşuyormuşsunuz	buluşuyormuşlar
		şart	buluşuyorsam	buluşuyorsan	buluşuyorsa	buluşuyorsak	buluşuyorsanız	buluşuyorsalar buluşuyorlarsa
	gelecek	basit	buluşacağım	buluşacaksın	buluşacak	buluşacağız	buluşacaksınız	buluşacaklar
		hikaye	buluşacaktım	buluşacaktın	buluşacaktı	buluşacaktık	buluşacaktınız	buluşacaktılar
		rivayet	buluşacakmışım	buluşacakmışsın	buluşacakmış	buluşacakmışız	buluşacakmışsınız	buluşacakmışlar
		şart	buluşacaksam	buluşacaksan	buluşacaksa	buluşacaksak	buluşacaksanız	buluşacaksalar buluşacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	buluşayım	buluşasın	buluşa	buluşalım	buluşasınız	buluşalar
		hikaye	buluşaydım	buluşaydın	buluşaydı	buluşaydık	buluşaydınız	buluşaydılar
		rivayet	buluşaymışım	buluşaymışsın	buluşaymış	buluşaymışız	buluşaymışsınız	buluşaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	buluşsam	buluşsan	buluşsa	buluşsak	buluşsanız	buluşsalar
		hikaye	buluşsaydım	buluşsaydın	buluşsaydı	buluşsaydık	buluşsaydınız	buluşsaydılar
		rivayet	buluşsaymışım	buluşsaymışsın	buluşsaymış	buluşsaymışız	buluşsaymışsınız	buluşsaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	buluşmalıyım	buluşmalısın	buluşmalı	buluşmalıyız	buluşmalısınız	buluşmalılar
		hikaye	buluşmalıydım	buluşmalıydın	buluşmalıydı	buluşmalıydık	buluşmalıydınız	buluşmalıydılar
		rivayet	buluşmalıymışım	buluşmalıymışsın	buluşmalıymış	buluşmalıymışız	buluşmalıymışsınız	buluşmalıymışlar
		şart	buluşmalıysam	buluşmalıysan	buluşmalıysa	buluşmalıysak	buluşmalıysanız	buluşmalıysalar buluşmalılarsa
	emir	basit	—	buluş	buluşsun	—	buluşun buluşunuz	buluşsunlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—
olumsuz çekimler
			tekil			çoğul
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
bildirme (haber) kipleri	belirli geçmiş	basit	buluşmadım	buluşmadın	buluşmadı	buluşmadık	buluşmadınız	buluşmadılar
		hikaye	buluşmadıydım	buluşmadıydın	buluşmadıydı	buluşmadıydık	buluşmadıydınız	buluşmadıydılar
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	buluşmadıysam	buluşmadıysan	buluşmadıysa	buluşmadıysak	buluşmadıysanız	buluşmadıysalar buluşmadılarsa
	belirsiz geçmiş	basit	buluşmamışım	buluşmamışsın	buluşmamış	buluşmamışız	buluşmamışsınız	buluşmamışlar
		hikaye	buluşmamıştım	buluşmamıştın	buluşmamıştı	buluşmamıştık	buluşmamıştınız	buluşmamıştılar
		rivayet	buluşmamışmışım	buluşmamışmışsın	buluşmamışmış	buluşmamışmışız	buluşmamışmışsınız	buluşmamışmışlar
		şart	buluşmamışsam	buluşmamışsan	buluşmamışsa	buluşmamışsak	buluşmamışsanız	buluşmamışsalar buluşmamışlarsa
	geniş	basit	buluşmam	buluşmazsın	buluşmaz	buluşmayız	buluşmazsınız	buluşmazlar
		hikaye	buluşmazdım	buluşmazdın	buluşmazdı	buluşmazdık	buluşmazdınız	buluşmazdılar
		rivayet	buluşmazmışım	buluşmazmışsın	buluşmazmış	buluşmazmışız	buluşmazmışsınız	buluşmazmışlar
		şart	buluşmazsam	buluşmazsan	buluşmazsa	buluşmazsak	buluşmazsanız	buluşmazsalar buluşmazlarsa
	şimdiki	basit	buluşmuyorum	buluşmuyorsun	buluşmuyor	buluşmuyoruz	buluşmuyorsunuz	buluşmuyorlar
		hikaye	buluşmuyordum	buluşmuyordun	buluşmuyordu	buluşmuyorduk	buluşmuyordunuz	buluşmuyordular
		rivayet	buluşmuyormuşum	buluşmuyormuşsun	buluşmuyormuş	buluşmuyormuşuz	buluşmuyormuşsunuz	buluşmuyormuşlar
		şart	buluşmuyorsam	buluşmuyorsan	buluşmuyorsa	buluşmuyorsak	buluşmuyorsanız	buluşmuyorsalar buluşmuyorlarsa
	gelecek	basit	buluşmayacağım	buluşmayacaksın	buluşmayacak	buluşmayacağız	buluşmayacaksınız	buluşmayacaklar
		hikaye	buluşmayacaktım	buluşmayacaktın	buluşmayacaktı	buluşmayacaktık	buluşmayacaktınız	buluşmayacaktılar
		rivayet	buluşmayacakmışım	buluşmayacakmışsın	buluşmayacakmış	buluşmayacakmışız	buluşmayacakmışsınız	buluşmayacakmışlar
		şart	buluşmayacaksam	buluşmayacaksan	buluşmayacaksa	buluşmayacaksak	buluşmayacaksanız	buluşmayacaksalar buluşmayacaklarsa
dilek (tasarlama) kipleri	istek	basit	buluşmayayım	buluşmayasın	buluşmaya	buluşmayalım	buluşmayasınız	buluşmayalar
		hikaye	buluşmayaydım	buluşmayaydın	buluşmayaydı	buluşmayaydık	buluşmayaydınız	buluşmayaydılar
		rivayet	buluşmayaymışım	buluşmayaymışsın	buluşmayaymış	buluşmayaymışız	buluşmayaymışsınız	buluşmayaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	şart	basit	buluşmasam	buluşmasan	buluşmasa	buluşmasak	buluşmasanız	buluşmasalar
		hikaye	buluşmasaydım	buluşmasaydın	buluşmasaydı	buluşmasaydık	buluşmasaydınız	buluşmasaydılar
		rivayet	buluşmasaymışım	buluşmasaymışsın	buluşmasaymış	buluşmasaymışız	buluşmasaymışsınız	buluşmasaymışlar
		şart	—	—	—	—	—	—
	gereklilik	basit	buluşmamalıyım	buluşmamalısın	buluşmamalı	buluşmamalıyız	buluşmamalısınız	buluşmamalılar
		hikaye	buluşmamalıydım	buluşmamalıydın	buluşmamalıydı	buluşmamalıydık	buluşmamalıydınız	buluşmamalıydılar
		rivayet	buluşmamalıymışım	buluşmamalıymışsın	buluşmamalıymış	buluşmamalıymışız	buluşmamalıymışsınız	buluşmamalıymışlar
		şart	buluşmamalıysam	buluşmamalıysan	buluşmamalıysa	buluşmamalıysak	buluşmamalıysanız	buluşmamalıysalar buluşmamalılarsa
	emir	basit	—	buluşma	buluşmasın	—	buluşmayın buluşmayınız	buluşmasınlar
		hikaye	—	—	—	—	—	—
		rivayet	—	—	—	—	—	—
		şart	—	—	—	—	—	—

Çeviriler

buluşma amacıyla bir araya gelmek

Almanca: treffen (de)
Azerice: görüşmǝk (az)
Esperanto dili: kunveni (eo), renkontiĝi (eo)
Fince: tulla johonkin paikkaan (fi), tavata (fi), kohdata (fi)
Fransızca: se retrouver, se rejoindre, se donner rendez-vous
İngilizce: meet (en), get together (en), congregate (en)
İspanyolca: encontrarse (es)
İtalyanca: incontrare (it)
Latince: occurro (la), oppetō (la), coeo (la), conveniō (la)
Portekizce: encontrar (pt)
Yunanca: συναντάω (el) (synantáo)

Ek okumalar

Türk Dil Kurumuna göre "buluşmak" maddesi