كتاب

Ayrıca bakınız: کتاب, كباب, کباب, كناب

• كِتٰب‎ (kitāb)

كَتَبَ‎ (ketebe, “yazmak”) fiilinden isim

• IPA^(anahtar): /ki.taːb/

كِتَاب (kitāb) e (ikil كِتَابَيْن‎ (kitābeyn), çoğul كُتُب‎ (kütüb))

1. كَاتَبَ‎ (kātebe) fiilinin mastarı (şekil III)
   • M.S. 609–632, Kur'an, 24:33
     وَٱلَّذِينَ يَبْتَغُونَ ٱلْكِتَابَ مِمَّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ فَكَاتِبُوهُمْ – Ve ellerinizin altında bulunanlardan yapmak isteyenlerle hemen mükatebe yapın.
2. emir
   • M.S. 609–632, Kur'an, 4:24
     .وَٱلۡمُحۡصَنَـٰتُ مِنَ ٱلنِّسَاۤءِ إِلَّا مَا مَلَكَتۡ أَیۡمَـٰنُكُمۡ. كِتَـابَ ٱللَّهِ عَلَیۡكُمۡۚ … – (Harp esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar haram kılındı. (Bunlar,) üzerinize Allah'ın emri olarak yazılmıştır. …
3. kâğıt, mektup, mesaj, not, yazı
   • M.S. 609–632, Kur'an, 27:29-31
     قَالَتْ يَا أَيُّهَا ٱلْمَلَأُ إِنِّي أُلْقِيَ إِلَيَّ كِتَابٌ كَرِيمٌ ۝ إِنَّهُ مِنْ سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ ٱللَّٰهِ ٱلرَّحْمَـٰنِ ٱلرَّحِيمِ ۝ أَلَّا تَعْلُوا عَلَيَّ وَأْتُونِي مُسْلِمِينَ ۝ – "Beyler, ulular! Bana çok önemli bir mektup bırakıldı." dedi. 28. "Mektup Süleyman'dandır, Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyladır." 29. "Bana karşı baş kaldırmayın, teslimiyet göstererek bana gelin diye."
4. (din, kitap) mukaddes kitap: Kitab-ı Mukaddes (İncil, Tevrat), Kur'an

   الْكِتَاب — Kur'an; Kitab-ı Mukaddes, Tevrat

5. (edebiyat, kitap) kitap

   eş anlamlısı: سَفْرٌ‎ (sefrun)

6. (eskimiş) كَتَبَ‎ (ketebe) fiilinin mastarı (şekil I)
7. (hukuk) anlaşma, belge, kayıt, vesika
8. (hukuk) nikâh anlaşması.

• (edebiyat): كُتُبُ الْحَدِيث السِّتَّة‎ (kütübü el-ḥadīs̱ es-sitte) ،كُتُبُ الصَّحَّاح‎ (kütübü eṣ-ṣaḥḥāḥ) ،اَلْكُتُبُ السِّتَّة‎ (el-kütübü es-sitte) ،اَلْكُتُبُ الْاَرْبَعَة‎ (el-kütübü el-arbaʿa)

• Osmanlı Türkçesi: كتاب‎
  • Türkçe: كتاب

• Arapça Vikipedi'de كتاب

Arapça كِتَاب‎ (kitāb) sözcüğünden

• IPA^(anahtar): /ki.ˈtaːb/

كتاب (kitâb)

1. (edebiyat) kitap