[go: up one dir, main page]

Ayrıca bakınız: bitmek, yetişmek

Türkçe

değiştir
Eski Türkçe bedümek

büyümek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi büyür)

  1. organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek
    Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken. - F. H. Dağlarca
  2. yetişmek
    İhtiyar Süleyman Çavuş'un ellerinde büyüdüm. - A. Gündüz
  3. yaşı artmak, yaşlanmak
    Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti. - Ö. Seyfettin
  4. artmak, güçlenmek, şiddeti artmak
    İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü. - M. Ş. Esendal
  5. sayıca artmak
  6. genişlemek
    Barbarosların ülkesi büyüdükçe büyüyordu. - F. F. Tülbentçi
  7. önem ve değer kazanmak
    Türklük ülküsünün biraz daha köklendiğini, büyüdüğünü, yeşerdiğini duyarız. -O. S. Orhon

Deyimler

değiştir

Kaynakça

değiştir

Çeviriler

değiştir

Karşıt anlamlılar

değiştir
küçülmek