[go: up one dir, main page]

Türkiye'de vicdani ret

Türkiye'de vicdanî ret

Türkiye'de vicdani ret, kanunlarda hak olarak tanınmadığı ve vicdani retçilerle ilgili özel bir düzenleme yapılmadığı için vicdani retçiler, diğer tüm askerlik çağına gelmiş erkek Türk vatandaşları ile aynı şekilde muamele görürler.[1] Türkiye'de vicdani ret kararından sonra alınan cezaya rağmen askerlik görevi için çağrının ve silah altına alınma emrinin devam etmesi sebebiyle retçiler ya retlerinden vazgeçip askerlik görevini yerine getirmekteler ya da sivil itaatsizliğe devam etmekteler. Reddinde ısrar edenler ya firari olarak yaşamakta ya da silah altına alınmalarına rağmen verilen görevleri reddettikleri için askeri cezaevlerine atılmaktadırlar.[2]

Türkiye'de ilk vicdanî ret, 1989 yılında Tayfun Gönül tarafından gerçekleştirildi. Gönül, Eski Türk Ceza Kanunu 155. maddeden yargılandı ve üç ay ceza aldı ancak bu ceza, para cezasına çevrildi.[3][4] 2013 yılında 15 Mayıs Vicdani Ret Günü'nde Vicdani Ret Derneği 90 kurucu üye ile resmi olarak kuruldu. Türkiye'de vicdani reddin ortaya çıkışı ve gelişimi Yunanistan ile benzerlik gösterir. Yeşil Barış ve Sokak Dergisi'nin meselenin kamusal alana taşınması açısından öncülüğünü ettiği vicdani ret hareketi, Yunanistan'da oluşan vicdani ret hareketiyle dayanışma halinde gelişti. Günümüzde Yunanistan vicdani reddi insan hakları çerçevesinde tanırken, Türkiye'de bu yönde pek fazla ilerleme kaydedilmemiştir.[5]

Vicdani retçilere göre kendilerinin tavrı, yaşamını düşündüğü gibi sürdürmek istemenin, bütün insanlar gibi kendilerinin de en doğal hakkı olduğunu, bu meşruiyete dayalı olarak ve gizlenme gereği duymadan yaşama isteğini duyurup, bütün sonuçlarına katlanılacağı bir eylem biçimidir.[6]

AİHM'in Türkiye Hakkındaki Vicdani Ret Kararı

değiştir

AİHM kararları göz önüne alındığında Türkiye’nin vicdani ret hakkını tanımakla yükümlüdür. AİHM’in vicdani ret hakkını tanıması yönünde Türkiye’ye ışık tutan Bayatyan / Ermenistan kararının etkisi, doğrudan Türkiye için verilen Erçep / Türkiye kararı ile pekişmiştir. Bu kararla Türkiye, AİHS m. 46/1 uyarınca inanç özgürlüğü kapsamında vicdani ret hakkını tanımakla yükümlü hale gelmiştir. AİHS m. 46/1’e göre sözleşmeci devletler, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin vermiş olduğu karara uymayı taahhüt ederler.[7]

Hukukî durumu

değiştir

Türkiye, Avrupa Konseyi'ne üye olmasına rağmen vicdani reddi hak olarak tanımayı reddeden tek ülkedir.[2][7] Vicdani ret aleyhine olan veya yorumlanan normlardan biri olan 21 Haziran 1927 günlü 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nda "Askerlik hizmeti Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı her erkek için zorunludur." ifadesi vardır. Diğer bir norma ise Türk Ceza Kanunu'nun 318. maddesidir: "halkı askerlikten soğutma".[8]

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, vicdani ret hakkını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesinde güvence altına alınan din ve vicdan özgürlüğünün zorunlu bir gereği olarak kabul etmiştir. Her ne kadar Parlamenterler Meclisi ve Bakanlar Komitesi'nin verdiği karar ve tavsiyeler hukuken bağlayıcı değilse de, taraf devletlerin AİHS maddelerini yorumlarken bunları dikkate almaları gerekir. Avrupa Parlamentosu da üye devletleri vicdani ret hakkını bir temel hak olarak hukuk sistemlerine dahil etmeye çağırmıştır. Nitekim günümüzde Avrupa Parlamentosu üyelerinin tamamı değilse de, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin tamamı vicdani ret hakkını tanımaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına göre vicdani ret hakkı, askerlik hizmeti ile bağdaşmayan savaş karşıtı bir inanca mensup olanların inanç özgürlüğünü korumak amacıyla, askeri hizmet yükümlülüğüne getirilen bir muafiyettir.[7]

Türk hukukunda askerlik hizmetinin, Anayasa’nın “Vatan Hizmeti” başlıklı 72. maddesinde düzenlendiği görülür. Anayasa, vatan hizmetinin yerine getirilme biçimine ilişkin üç seçenek sıralamıştır; buna göre vatan hizmeti Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde yerine getirilebilir veya yerine getirilmiş sayılabilir. Maddenin lafzından Anayasa m. 72’nin askerlik hizmetini zorunlu kılmadığını söylenebilir. Maddede zorunlu kılınan vatan hizmetidir ve bu hizmetin nasıl ifa edileceği üç alternatif gösterilerek sıralanmıştır. Dolayısıyla vatan hizmetinin kamu kesiminde de yerine getirilebileceğini düzenleyen Anayasa maddesi dikkate alındığında; vicdani ret hakkının tanınması ve vicdani retçilerin alternatif bir sivil hizmeti yerine getirmekle yükümlü tutulması için Anayasal bir değişikliğe gidilmesi gerekmemektedir. Yapılacak kanun değişiklikleriyle vicdani ret uygulamasının düzenlenmesi mümkündür.[7]

AİHM Kararlarına Göre Türkiye'de Vicdani Ret Hakkının Kapsamı

değiştir

Bazı görüşlere göre Türklük ve askerlik kavramlarını birbirinden ayrılabilmesi mümkün değildir; bu nedenle vicdani ret, Türklük ve ulus devlet ilkelerini zedelemekte hatta ortadan kaldırmaktadır. Ancak Anayasa m. 10’a göre hangi inanca mensup olursa olsun herkesin eşit olduğu ve m. 24’e göre inanç özgürlüğünün sağladığı korumadan yararlanmaya hakkı vardır. AİHM, orduda hizmet etme zorunluluğu ile kişinin vicdanı veya derinden ve gönülden inandığı dini veya diğer inançları arasındaki ciddi ve dayanılmaz çelişkiden kaynaklanan askerlik görevine itirazın, yeterli düzeyde inandırıcılık, ciddiyet, tutarlılık ve 9. maddenin sağladığı teminatlardan yararlanmanın önemine ilişkin bir inanç veya hüküm oluşturduğuna karar vermiştir. Bu içtihat kapsamında vicdani ret hakkı sadece "dini inanç" temelli olmak zorunda değildir. Belirli bir ciddiyet ve tutarlılık taşıması kaydıyla politik, ahlaki ve benzeri inançlar da vicdani ret hakkına kaynaklık edebilir. Nitekim AİHM savaş karşıtı, antimilitarist oldukları için askerlik yapmayı reddeden Halil Savda ve Mehmet Tarhan'ın başvurularında başvurucuların reddetme sebeplerini irdelemeye gerek duymaksızın vicdan özgürlüğünün ihlal edildiğini karara bağlamıştır.[9]

Mahkeme, şu ana kadar kararlarında dini inançtan kaynaklanan davalarda objektif olarak dinin emirlerine bakmamakta, kişinin subjektif inancına göre değerlendirme yapmaktadır. Burada dini inancın kişisel olduğu gerçeği etkilidir. Bu nedenle örneğin İslam dinine mensup birinin, dini yorumlarken savaş veya askerlik karşıtı bir yorum yaparak askerliği reddetmesi durumunda mahkemenin burada bir din sorgulamasına gitmeyeceği düşünülmektedir.

14 Kasım 2011 tarihinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Türkiye'de vicdani ret hakkını yasal hale getirmek için bir taslak teklif üzerinde çalışıldığı açıklandı ve Cumhurbaşkanı tarafından değişikliğin onaylanmasından iki hafta sonra yürürlüğe gireceğini söyledi. Türk hükûmeti tarafından yasallaştırılma kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin baskısı sonucunda tetiklenmişti. AİHM, Türk hükûmetine 2011 yılı sonuna kadar vicdani reddi yasal hale getirmek için son tarih vermişti. Fakat daha sonra taslak geri çekildi.[10][11][12]

İstatistikler

değiştir
(...)Hayatımı, hürriyetimi ve mülkiyetimi korumakla mükellef devletin tüm bu haklarımı ihlal edecek şekilde; rızam dışında tarafı olmadığım savaşlara sokmaya, gönüllü sözleşmem olmayan birine silah zoruyla hizmet ettirmeye, devletçi ve planlamacı politikalarla ve yüksek vergilerle iğfal ettiği piyasa nedeniyle zor geliştirdiğim işimi riske atmaya hakkı olmadığını beyan ederim. Rızam dışında silahaltına almak istediklerinde meşru direnme hakkına sahip olduğumu belirtir, Türkiye’nin ilk kapitalist-liberteryen temelli vicdani reddini ilan ederim.[13]

Türkiye'nin ilk liberteryen vicdani retçisi Tarık Beyhan'ın vicdani ret açıklaması

Ben Vedat Zencir. Şiddeti, emir alıp vermeyi yaşantıma almamaya niyetli ve kararlı olan bir insanım. Yaşantımı bir takım ahlaki ilkeler doğrultusunda göstermeye özen gösteriyorum. Bunun için yaşam anlayışımla çelişecek kurum, kuruluş ve işlerde bulunmuyorum. 20 yaşından beri kendimi ne zaman askere alınmış düşünsem veya bunun rüyasını görsem mide krampları geçiriyorum. Emir alıp vermek benim kişiliğimle, duygularımla hiç bağdaşmayan bir şey. Hele kendimi tanımadığım insanları öldürmeye hazır düşünmek -bu, hiçbir şekilde kabul edemeyeceğim bir durum. İnsan benim için dinsel boyutta kutsal bir yaratık değil, fakat ben insana tanrısal bir yükleme yapmadan her insanın yaşamını en az kendiminki kadar kutsal buluyorum. Bu yüzden de gerekçesi ne olursa olsun öldürmeye yönelik herhangi bir yapı içinde bulunamam. Kendi değerlerim doğrultusunda yaşamak benim en doğal hakkım. Üstelik benim değerlerim gayet safiyane şeyler. Şiddet istemiyorum. Emir almak-vermek istemiyorum. Şimdi, bunun dışında bir davranışa zorlanmamı da doğrusu hiç aklım almıyor.[14]

1990 yılının vicdanî retçisi Vedat Zencir'in konu hakkındaki görüşleri.

Yıl Vicdanî
retçi
sayısı
Cinsiyete göre
Erkek Kadın
1989 1 1
1990 1 1
1993 4 4
1994 3 3
1995 1 1
2000 3 3
2001 2 2
2003 8 8
2004 21 16 5
2005 13 6 7
2006 3 3
2007 6 5 1
2008 8 7 1
2009 13 10 3
2010 35 28 7
2011 27 11 16
2012 25 16 9
2013 137 87 50
2014 56 43 13
2015 97 ? ?
2016 35 25 10
2017
(Mayıs itibarıyla)
11 15 2
Toplam 550 295+? 124+?
Kaynak 1 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Ayrıca bakınız

değiştir

Konuyla ilgili yayınlar

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ "Vicdani Ret ve Yasalar". savaskarsitlari.org. 16 Aralık 2010. 21 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2011. 
  2. ^ a b Aydın, Muhammed Ali (2011). "Türkiye'de Vicdani Ret". İstisna. 4 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2011. 
  3. ^ "Türkiye'de Vicdani Retçi Sayısı 74'e Ulaştı". BİA Haber Merkezi. 15 Mayıs 2009. 10 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2011. 
  4. ^ "Vicdani Ret Dosyası". savaskarsitlari.org. 18 Şubat 1998. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2011. 
  5. ^ Başkır, Ünsal Doğan; Erdem, Erdinç (2012). "Sivil İtaatsizlik Eylemi olarak Türkiye'de Vicdani Ret: Bir Yurttaşlık Talebi". Toplum ve Bilim, 124. Birikim Yayınları. ss. 61-84. ISSN 1300-9354. Erişim tarihi: 5 Kasım 2018. 
  6. ^ "Tarihçe". İstisna Dergisi. Vicdani Ret Derneği. 30 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2018. 
  7. ^ a b c d Demir, Hande Seher (2011). "Vicdani Ret Hakkı". Ankara Barosu Dergisi. 3 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2012. 
  8. ^ "318. Maddeye Karşı Çalışma Grubu: 'Vicdani red hakkı tanınsın'". 2 Ekim 2007. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2011. 
  9. ^ Halil Savda Kararı: http://www.davuterkan.av.tr/halil-savda-v-turkiye-karari-aihm/ 29 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ve Mehmet Tarhan Kararı: http://www.reddet.org/blog/2012/07/17/aihm-mehmet-tarhan-v-turkiye-kabul-edilebilirlik-karari/ 29 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  10. ^ "Vicdani retçilere 2 yıl kamu hizmeti". Akşam Gazetesi. 14 Kasım 2011. 7 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2018. 
  11. ^ "İnsan hakkı olarak "vicdani ret"". Milli Gazete. 16 Kasım 2011. 6 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2018. 
  12. ^ "NTV Haber - Türkiye ve Dünya Gündemi Güncel Son Dakika Haberleri". ntvmsnbc.com. 5 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2017. 
  13. ^ Beyhan, Tarık (2014). "Vicdani ret liberalizmde yoksa, sokayım liberalizme". 3H Hareketi. 10 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ağustos 2014. 
  14. ^ "Vicdani Ret Açıklamaları Almanağı" (PDF). 11 Şubat 2013 tarihinde kaynağından (pdf) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2011.