Mütevekkil
Mütevekkil veya Câʿfer el-Mütevekkil (Tam adı: el-Mûtevekkil ʿalâ ʾl-Lâh Câʿfer bin Muhammed el-Muʻtasım, Arapça: المتوكل على الله جعفر بن المعتصم) (d. Mart 822 – ö. Aralık 861), onuncu Abbasi Halifesi (847–861).
Mūtevekkil Cafer el-Mütevekkil | |||||
---|---|---|---|---|---|
Abbâsî Halifesi | |||||
Hüküm süresi | 847 – 861 | ||||
Önce gelen | Vâsık | ||||
Sonra gelen | Muntasir | ||||
Doğum | Mart 822 | ||||
Ölüm | Aralık 861 | ||||
Çocuk(lar)ı |
| ||||
| |||||
Hanedan | Abbâsî Hanedanı | ||||
Babası | Muʻtasım | ||||
Dini | Sünni İslam |
Yaşam
değiştirGençliğinde önemli siyasal ya da askeri görevler üstlenmemekle birlikte, dinsel tartışmalara büyük ilgi göstermiştir. Vasık'in halifeliği döneminde onun veziri olan "Bin Abdülmelik", Mütevekkil'e çok kötü davranmıştı.
847'de Vasık'ın yerine halife oldu. 849 yılında Kur'anın yaratılmışlığı tartışmalarını yasaklayarak Mihne uygulamalarını sona erdirdi.[1] Bağdat'ta yeni yapılmış tüm kilise ve sinagogları yıktırmış, Hıristiyan ve Yahudilere inançlarını gösterecek kıyafet düzenlemesi yaptırmış ve ayrıca eşekle katır hariç başka binek hayvanlarını kullanmalarını yasaklamıştır.[2]
Mütevekkil'in Halife Ali ile alay ettiği ve Ali'nin soyundan gelenlere kötü muamelede bulunduğu; ayrıca Abbasî sarayında içki ve eğlence meclisleri tertip ettiği ve yaptığı ölçüsüz harcamalarla devlet hazinesini tükenme noktasına getirdiği belirtilmektedir.[3]
Mütevekkil dış politikada aynı ölçüde başarılı olamadı. Sürekli olarak eyaletlerde baş gösteren ayaklanmalarla uğraşmak zorunda kaldı. Ama önemli bir toprak kaybına uğramadı. Bizans'la savaş aralıklı olarak sürdü. Mütevekkil orduda Türk asıllı komutanları görevlendirmeyi sürdürdü.
Sonuçta veraset hakkını yitirmekten korkan büyük oğlu Muntasır'ın anlaştığı Türk askerlerince öldürüldü.
Eserleri
değiştirHalife olan babası ve kardeşinin aksine, Mütevekil güzel sanatlar ve bilimler üzerine ilgisini çekmemişti. Fakat ülkesinde güzel ve kalıcı şehirler, binalar yaptırmaya ve mimariye çok ilgisini teksif etmişti.
Babası Mutasım'ın Sasaniler'den kalma "Deyru’n -Âdî" adıyla bilinen eski bir av köşkü ve etrafındaki ufak bir yerleşkede Türk asıllı Kölemen (İlah kulu) Memlük askerleri için kışlalar yaparak yeniden kurdurduğu Samara Mütevekkil döneminde dünyada eşi az bulunur bir şehre dönüşmüştür. Mütevekkil döneminde bu şehirde kendi şahsi için yaklaşık 20 saray ve büyük konak yapılmıştır.
Yapıldığı zaman dünyanın en büyük camii olan Samarra Ulu Camisi Mütevekkil döneminde tasarlanmış ve yaptırılmıştır. Bu caminin, en tepesinin zeminden 55 metre yüksekte olan, genellikle bir konik şekilde olan ve tepesine dışından ekseni etrafında dönen yol seklinde tepesine tırmanılan bir minaresi vardır ki bu mimarı niteliğinden dolayı bu camii o zamana kadar ve sonra yapılan camiler arasında çok ender bulunan bir eser yapmaktadır. Ayrıca bu caminin içindeki duvarlar, günümüze kadar pek azı kalan mavi mozaik panolarla kaplıydı. Sonradan Abbâsî başkentlik niteliğini Bağdat'a kaybeden Samarra günümüzde bir UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan çok önemli bir arkeolojik kalıntıdır.[4]
Kaynakça
değiştir- ^ "MİHNE". 23 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2023.
- ^ Carl Brockelmann (2018). İslam Ulusları ve Devletleri Tarihi. Türk Tarih Kurumu. s. 109.
- ^ TDV İslam Ansiklopedisi, MÜTEVEKKİL-ALELLAH 24 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ca‘fer b. Muhammed, müellif: Mahmut Kırkpınar
- ^ Samarra Arkeolojik Survey 21 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
Ayrıca bakınız
değiştirDış bağlantılar
değiştir- Hitti, Philip H. (çev. Salih Tuğ), (1968) Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi (IV Cilt), İstanbul:Boğaziçi Yayınları.
- Üçok, Bahriye (1979) İslam Tarihi Emeviler- Abbasiler, Devlet Kitapları, Ankara: Milli Eğitim Basımevi (1.Basım:1968)
- Muir, William (1924), The Caliphate, Its Rise, Decline and Fall [1]27 Eylül 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) (Erişim tarihi: 30.8.2009)