[go: up one dir, main page]

Friedrich Wöhler

Friedrich Wöhler (31 Temmuz 1800, Eschersheim, Almanya - 23 Eylül 1882), Alman kimyager. Üreyi laboratuvarda sentezleyen ilk bilim insanıdır.

Friedrich Wöhler

1823 yılında Heidelberg'de Leopold Gmelin'in yanında tıp eğitimini bitirdi, Leopold Gmelin daha sonraları Stockholm'de Jöns Jakob Berzelius'un yanında çalışabilmesi için Wöhler'e yardımda bulundu. 1825'ten 1831'e kadar Berlin'deki Politeknik Okulu'nda öğretmenlik yaptı; 1836'ya kadar Kassel'deki Yüksek Politeknik Okulu'nda çalıştı, daha sonra da Göttingen Üniversitesi'nde kimya profesörü oldu ve ölene kadar orada kaldı.

1828'de aslında yanlışlıkla yaptığı bir buluş sonucunda organik kimyanın öncüsü olarak anılır. 1828'e kadar organik maddelerin yalnızca canlılar tarafından sentezlenebildiğine inanılırdı; ancak Wöhler bunun yanlış olduğunu kanıtladı. Ürenin sentezi biyokimya açısından çok önemliydi; çünkü artık organik maddelerin laboratuvarlarda uygun koşullar altında sentezlenebildiği görülmüştü. Bu buluş vitalizm olarak bilinen ve canlılardaki salgılamalar için gerekli olduğuna inanılan "yaşam özünün" yanlış olduğunu kanıtladı. Amonyum siyanatın sulu çözeltisini buharlaştırdığı zaman elde etmiş olduğu üre, aynı şekilde izomer yapının da en güzel örneklerinden birini vererek yaygın olan inancın aksine atomların yer değiştirmesiyle ortaya çıkan maddenin ilkiyle aynı olmadığını ve bu yeni maddenin kimyasal ve fiziksel açıdan farklılık gösterdiğini ortaya koydu. 1828'de gerçekleştirdiği buluşla 28 yaşında profesör oldu ve iki yıl sora Justus von Liebig ile siyanik asit ve siyoürik asit hakkında bir makale yayımladı. Berzelius, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'ne sunduğu raporda bu buluşun o yıl içindeki en önemli buluş olduğunu, sonuçların beklenmedik yönde gerçekleştiğini ve izomerizm yönündeki kanıtları güçlendirdiğini belirtti.

Wöhler berilyum, silikon ve kalsiyum karbürün keşfedilmesinde önemli rol oynadı. 1834 yılında, Wöhler ve Liebig acı bademlerin yağları konusunda bir araştırma yayımladılar. Karbon, oksijen ve hidrojenden oluşan bazı grupların element gibi davranabildiğini ve kimyasal tepkimelerde diğer elementlerin yerini alabildiklerini keşfettiler. Bu buluşta radikal olarak geçen grupların keşfi olmuştur ve kimyanın gelişimine çok büyük katkıda bulunmuştur.

Potasyumun Sir Humphry Davy tarafından keşfinden beri "alumina"nın (Al2O3) oksijenle birleşik bir metal içerdiği düşünülüyordu. Davy, Oerstedt ve Berzelius bu metali izole etmeye çalıştılarsa da başaramadılar. Daha sonra Wöhler bu konu üzerinde çalıştı ve alüminyum metalini elde etmeyi başardı. İtriyum, berilyum ve titanyumun izole edilmesine katkıda bulunduğu gibi silikonun kristallerden elde edilebildiğine ve bazı meteorların organik maddeler içerdiğine inanıyordu. Yıllarca pek çok meteoru inceleyerek haklarında özetler yazdı ve bunları Jahresbericht der Chemie isimli dergide yayımladı; zamanın en iyi meteor ve demir koleksiyonlarından birine sahipti. Wöhler ve Sainte Claire Deville boronun kristal halini keşfettiler.

Wöhler'in keşifleri kimya teorisinde çok büyük etkiler yaptı. 1820'den 1882'ye kadar her yıl yayımladığı makaleleri çok büyük ilgi gördü. Onun için söylenen söz şuydu: "Yaptığı sadece iki üç çalışma bile bilimsel açıdan en büyük saygıyı ve takdiri hak ediyor, eğer yaşamamış olsaydı kimyanın genel görünüşü şimdikinden çok daha farklı olurdu."

Kassel'de yaşarken nikelin saf halde elde edilmesini sağladı ve birkaç arkadaşıyla birlikte bu metalin üretimini gerçekleştiren bir fabrika açtı.

Wöhler aynı zamanda ilerideki bazı önemli kimyagerlerin de hocalığını üstlendi. Bunlardan bazıları Heinrich Limpricht, Rudolph Fittig, Adolph Wilhelm Hermann Kolbe, Georg Ludwig Carius ve Vojtěch Šafařík'tir.

Çalışmaları

değiştir
  • Lehrbuch der Chemie, Dresden, 1825, 4 bölüm.
  • Grundriss der Anorganischen Chemie, Berlin, 1830
  • Grundriss der Organischen Chemie, Berlin, 1840
  • Praktische Übungen in der Chemischen Analyse, Berlin, 1854