[go: up one dir, main page]

İçeriğe atla

yatırmak

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[değiştir]

Eylem

[değiştir]

yatırmak (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi yatırır)

  1. bir kişinin bir yere yatmasını sağlamak:
    Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
  2. uyutmak
  3. geceyi geçirmesini sağlamak
    Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. - Ömer Seyfettin
  4. eğmek, yatık duruma getirmek
    Yağmur ekinleri yatırdı.
  5. konuk etmek
  6. parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek
    Eline geçen serveti emlaka yatırıyordu. - Ercüment Ekrem Talu
  7. parayı ödemek amacıyla bir kuruluşa vermek, teslim etmek
    Telefon parasını PTT'ye yatırdım.
  8. bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek
    Pastırmayı çemene yatırmak.
  9. bir şeyi düzeltmek, bastırmak, yassıltmak:
    Kemal Rıfat avucunun içiyle saçlarını yatırıyor. - Attilâ İlhan
  10. bir şeyi satın almak için para harcamak
    Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır. - Haldun Taner
  11. (') başarısızlığa uğramasına yol açmak

Deyimler

[değiştir]

para yatırmak, yatırmak işi

Çeviriler

[değiştir]

Kaynakça

[değiştir]